GMK Röportajlar #35: Burcu Günister
GMK Röportajlar’ın 35’incisini üyemiz Burcu Günister’le gerçekleştirdik. Çalışmalarını 2021’den beri ortak kurucusu ve yaratıcı yönetmeni olduğu KOMPAKT’ta sürdüren tasarımcı, 2019’dan bu yana GMK üyesi.
- Yazar Admin, 01.11.2024
GMK Röportajlar’ın 35’incisini üyemiz Burcu Günister’le gerçekleştirdik. Çalışmalarını 2021’den beri ortak kurucusu ve yaratıcı yönetmeni olduğu KOMPAKT’ta sürdüren tasarımcı, 2019’dan bu yana GMK üyesi. Markalama tasarımının kendisi için özel bir yeri olmakla birlikte “kendimi tek bir alan ve tasarımlarımı da belli bir stille sınırlandırmayı tercih etmiyorum” diyen ve grafik tasarımda disiplinlerarası yaklaşımın önemine dikkat çeken Günister’le çalışmaları, tasarımda sorumluluk ve mesleğin geleceğine dair konuştuk.*
Grafik tasarımcı olmaya nasıl karar verdiniz? Bize serüveninizden bahseder misiniz?
Çocukluğumdan beri farklı malzemeleri dönüştürmek, onlara yeni anlamlar ve formlar kazandırmak benim için neredeyse içgüdüsel bir edimdi. Görsel dünyaya karşı duyduğum derin hayranlık, tasarım nesneleriyle aramdaki bağı güçlendirdi. Gördüğüm her imaj, her illüstrasyon, kendine has bir hikâye anlatıyormuş gibi hissettirirdi. Bir estetik dili şekillendirmenin ve yaratıcılığın, gelecekteki mesleğimin yapı taşlarını oluşturacağını sezmiştim; ancak o alanın grafik tasarım olacağını ortaokul yıllarımda bir öğretmenimin yönlendirmesiyle keşfettim. Bu yönlendirme, beni keşfin sonsuz döngüsüne doğru sürükledi. Grafik tasarımın işlevsel ve sanatsal boyutlarıyla tanıştığımda, yaratıcılığın yalnızca estetik bir kaygıyla değil aynı zamanda fikirlerle yoğrulan bir dil olduğunu fark ettim. Lisede grafik tasarım bölümünü seçmek, bu alanın derinliklerine inme yolculuğumun başlangıcı oldu. Her yeni projede farklı düşünme biçimleri geliştirmek ve her tasarımda orijinal bir hikâye yaratmak bana heyecan verdi.
Dereceyle kabul edildiğim ve bölüm birincisi olarak mezun olduğum Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü, yaratıcılığımın akademik temellerle pekişmesini sağladı. Aynı yıl yüksek lisans programına kabul edilmemle birlikte, tasarım disiplinini yalnızca uygulayıcı bir pratik değil, aynı zamanda teorik bir arayış olarak da sürdürdüm.
Erken yaşta başladığım profesyonel serüvenim, tasarımın benim için yalnızca bir meslek değil, kişiliğimin ayrılmaz bir parçası olduğunu fark etmemle daha da derinleşti. Tasarım ofislerinde, yerel ve uluslararası ajanslarda art direktör ve grup direktörü olarak çalıştım. Çeşitli projelerle ulusal ve uluslararası ödüller kazanmak ve tasarımlarımın dünyaca tanınan tasarımcılarla aynı kitaplarda yer alması, bu yolculuğun önemli durakları oldu.
2021’den bu yana, yaratıcı metin yazarlığı kökenli ortağım Erşan Develier’le birlikte kurduğumuz KOMPAKT’ta çalışmalarımı kreatif direktör olarak sürdürüyorum. KOMPAKT'ta tasarım ve reklam arasındaki çizgiyi yeniden yorumlayarak her projenin sadece bir estetik çözüm değil, aynı zamanda iletişimsel bir deneyim sunmasını amaçlıyoruz.
Markalama tasarımının yeri benim için özel olmakla birlikte kendimi tek bir alanla ve tasarımlarımı da belli bir stille sınırlandırmayı tercih etmiyorum. Her projeye kendine özgü yaklaşımlar geliştirmekten daha büyük keyif alıyorum. Grafik tasarımın geniş spektrumunu keşfetmenin benim için bir zenginlik olduğuna inanıyorum; bu, yaratıcı düşüncemi sürekli besliyor ve her projeye taze bir bakış açısı kazandırıyor. Farklı tasarım araçlarını ve yöntemlerini benimsemek, projelerin benzersiz gereksinimlerine yanıt vermek için hayati bir önem taşıyor. Bazen minimalist tasarım en etkili çözümken bazen de cesur, deneysel yaklaşımlar gerekli olabiliyor. Projeye uygun dili bulmak ve o doğrultuda üretim yapmak, tasarım sürecindeki en büyük tutkularımdan biri. Bunu yaparken ortaya çıkan baskın tasarım tavrım yalın, güçlü imajlar ve renk kullanımları olarak ön plana çıkıyor.
Radyo Trio, Logo ve Afiş Tasarımları, 2024
Sizce bir tasarımcının tasarım anlayışı ile müşterinin beklentileri veya kararları arasında nasıl bir denge olmalı?
Her tasarım projesi, kendine özgü bir yolculuk gibi. Özellikle marka kimliği tasarlarken, yaratıcılığımın sadece benim hayal gücümle değil, aynı zamanda müşterinin kimliği ve hedef kitlesiyle de dans etmesi gerekiyor. Bu yüzden, kendi bakış açımı bir kenara bırakıp karşımda bulunan kişinin ya da markanın perspektifinden bakmayı önemsiyorum. Tasarım süreci, kişisel zevklerden ziyade markanın kendini ifade edebileceği ve rahat hissedebileceği bir görsel dil yaratmayı kapsar. Müşterinin tasarımı içselleştirmesi ve altında yatan fikri benimsemesi de çok kritik. Marka kimliği gibi projelerde, görselliğin her yönünü bu düşünceyle ele almak şarttır. Elbette bazı projelerde daha serbest bir yaratım süreci yaşamak harika, fakat her zaman özünde aynı zamanda iletişimci olduğumuzu unutmamak gerekiyor. Grafik tasarım, estetik ve yaratıcılık barındırsa da, çoğu zaman rasyonel bir süreçten doğar. Yani, belirli parametreler ve hedefler doğrultusunda doğru görsel çözümler geliştirmek gerekir. Bu noktada, projenin türüne göre esnek ve uyumlu olmak önemli. Tasarımcı, ihtiyaçları ve beklentileri iyi analiz etmeli, markanın ruhunu tasarıma yansıtmalıdır.
Jam's Space, Logo ve Afiş Tasarımları, 2022
Bugüne dek yaptığınız işler arasında sizin için en önemli olanlar hangileri?
Portföyüme yalnızca beni yansıttığına inandığım işleri ekliyorum. Her proje kendine has bir problem ve çözüm gerektirdiğinden her biri benim için özel, çünkü kendime dair yeni şeyler keşfetmemi sağlıyor. Her projeyi, sınırlarımı genişletme fırsatı olarak görüyorum ve bu, tasarımcı kimliğimin sürekli evrildiği, bazen de sınırlarımın genişleyerek yeniden şekillendiği bir sürece olanak sağlıyor. Sadece çözüm üretmekle kalmayıp aynı zamanda markanın ya da müşterinin hikâyesini daha derinlemesine anlamak ve sadece ona özgü olabilecek bir tasarım fikrine odaklanmanın projede asıl katma değeri yarattığını düşünüyorum.
O3 Medya, Logo Tasarımı, 2021
Bugüne dek sizi en fazla etkileyen tasarım hangisi ve neden?
Bugüne dek beni en fazla etkileyen tasarımlardan birisi kesinlikle DNA sarmalı.
DNA sarmalı, sadece bilimsel bir illüstrasyon olmaktan çıkıp estetik ve işlevselliği birleştiren metafor olarak da oldukça güçlü bir sembol. İki zarif iplikçik şeklinde birbirine sarılmış bu yapı, yalnızca yaşamın temel taşlarını değil, aynı zamanda çeşitliliği ve karmaşıklığı da barındırıyor. Her bir sarmal, yaşamı tanımlayan benzersiz bir hikâye taşıyor. Bu karmaşık yapının ve kavramların sade bir zarafetle ama etkili biçimde ifade edilmesi beni her zaman etkilemiştir. Yani, belki de en iyi tasarım, hayatın kendisi!
Yaşadığınız şehrin tasarımlarınızı etkilediğini düşünüyor musunuz?
İstanbul, tasarım adına gerçekten besleyici bir şehir. Ürettiğimiz her işin yaşadığımız – yaşamadığımız şehirlere de bir etki bıraktığını unutmamak lazım.
Göbeklitepe, Tanıtım Afişleri, 2018
Bugüne dek işlerinizde telif sorunlarıyla karşılaştınız mı? Tasarım alanında dikkatinizi çeken ya da öncelikli gördüğünüz benzeri sorunlar nelerdir?
Şahsen hem bireysel projelerimde hem de markalar için ürettiğim tasarımlarda tüm lisanslamalarının yapılması özellikle önem verdiğim bir konu. Telif haklarımın ihlaliyle defalarca karşılaştım; yaptığım illüstrasyonların iznim olmadan telefon kılıflarına, çantalara basılması ya da anlamından koparılarak başka platformlarda kullanılması bunlardan bazıları. Dijital dünyanın sınırlarının belirsizleşmesi, pek çok kişinin internette paylaşılan içeriği kamuya açık ve serbestçe kullanılabilir sanmasına yol açıyor. Özellikle Türkiye’de telif bilinci hâlâ istenilen noktada değil.
İletişim tasarımı alanındaki güncel işleri takip ediyor musunuz? İlgiyle takip ettiğiniz tasarımcılar/projeler var mı?
Günümüzün dinamik dijital ortamında, yeni üretim araçlarına hâkim olmanın gerekliliğini anlamak, her tasarımcı için neredeyse bir zorunluluk. Bu nedenle, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde güncel tasarım uygulamalarını dikkatle takip ediyorum. Grafik tasarım, çok yönlülüğü sayesinde pek çok farklı disiplinin kesişim noktası. Disiplinlerarası bir perspektife sahip olmak, yaratıcı süreçlerimdeki esnekliği ve yeniliği artırıp daha derinlemesine ve anlamlı tasarımlar oluşturmama yardımcı oluyor.
Tasarım alanında takip ettiğim bazı yaratıcılar:
Giorgia Lupi; veri görselleştirme alanında uzmanlaşmış bir tasarımcı. Verileri sadece soğuk, sayısal bilgiler olarak değil, görsel olarak zengin ve anlamlı hikâyelere dönüştürerek kişiselleştirilmiş deneyimler sunuyor. Bu tarzıyla, tasarım ve enformasyonun kesişim noktasında yenilikçi bir perspektif sunuyor.
Zaha Hadid; modern mimarlıkta devrim yaratan bir figür olarak kabul ediliyor. Hadid’in, organik formlar, akışkan çizgiler ve karmaşık geometrik düzeniyle dolu tasarımları benim için her zaman ilham verici oldu.
Iris Van Herpen; Hollandalı bir moda tasarımcısı, inovatif ve deneysel tasarımlarıyla ön plana çıkıyor. Moda, sanat, mimari ve teknolojiyi bir araya getirerek üçboyutlu baskı ve lazer kesim gibi yenilikçi tekniklerle giyilebilir heykeller yaratıyor. İlham kaynağının doğa ve biyoloji olduğunu net bir şekilde fark edebilirsiniz. Estetik ve işlevsellik dengelerini yeniden tanımladığı için ilgimi çeken bir tasarımcı.
Mischief USA; 2020’de New York'ta kurulan yaratıcı bir ajans. Yenilikçi ve cesur yaratıcı yaklaşımları oldukça ilham verici.
Schultzschultz; 2007’de kurulan bağımsız bir tasarım stüdyosu. Etkileşimi odağına alan deneysel tipografik arayışlarıyla, izleyiciyi sadece bir gözlemci olmaktan çıkarıp, tasarım sürecinin aktif bir parçası hâline getiriyor.
Pizza Hut Kutu Paspas ve Pizza Hut Rebranding, 2016
Size göre iyi tasarım nedir?
Tasarımın sadece estetik kaygılar taşımayıp arkasındaki güçlü fikri /mesajı açıkça ifade edebilmesi benim “iyi tasarım” anlayışımı oluşturuyor. Bu bakış açısıyla ben de tasarımlarımda projeye özgü bir yaklaşım geliştirmenin, estetikten öte gerçek bir anlam yaratmanın peşindeyim.
Son dönemde üzerinde çalıştığınız yeni projeleriniz var mı?
Son dönemde KOMPAKT’ta hem tasarım çalışmalarımız hem de reklam kampanyalarımız hızla devam ederken yeni projeler de ocakta pişiyor. Bu süreçte, markaların kimliğini güçlendirmek ve onları hedef kitlelerine etkili bir şekilde tanıtmak için yenilikçi yaklaşımlar üzerinde çalışıyoruz. Farklı projelerdeki yaratıcı süreçlerimizi bir araya getirerek, estetiği ve işlevselliği bir arada sunmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde, bu projelerle ilgili heyecan verici gelişmeleri paylaşacağız. Bununla birlikte tasarımın ve reklamcılığın dinamik dünyasında, sürekli olarak yeni yollar keşfederek, izleyicilere ve markalara anlamlı deneyimler sunmak için fikirler üretiyoruz.
Tasarım dışında uğraştığınız alan(lar) var mı?
Uzun doğa yürüyüşleri zihnimi berraklaştırırken tasarım süreçlerimde karşılaştığım tüm sorulara yanıt bulmamı sağlıyor. Bir tasarımcı olarak her adımda dokular, renkler, ritimler görüyorum ve bu deneyimlerin yaratıma nasıl dönüşeceğini fark ediyorum.
El emeğiyle bir şey üretmek, dokunabildiğim ve hissedebildiğim bir yaratım sürecine dahil olmak, tasarımın sadece dijital değil, aynı zamanda fiziksel dünyayla da bağ kuran bir alan olduğunu hatırlatıyor. Baskı resim de benim için bunlardan biri. Uzun bir dönem ara vermeme rağmen yakın zamanda bu pratiğe geri dönmek öncelikli planım.
Philips Ninja, Basın İlanı, 2014
Ne zamandır GMK üyesisiniz? GMK’nın çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Üniversite yıllarımdan bu yana çalışmalarını takip ettiğim GMK’nın 2019’dan beri üyesiyim. GMK’nın özellikle son birkaç yıldır gerçekleştirdiği etkinlikler, söyleşiler ve paylaşımlar bakımından eskisine oranla daha aktif olduğunu görmek güzel. Yakın zamanda başlayan “GMK Reklamlar” serisinin de özellikle genç yetenekler için oldukça faydalı olacağını düşünüyorum.
Mesleğinizin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Gelecekte grafik tasarım, hızla gelişen teknolojilerle birlikte daha heyecan verici, aynı zamanda da karmaşık bir dönüşüm geçirecek gibi görünüyor. Her ne kadar bu ilerlemeler tasarımcılara güçlü fırsatlar sunuyor gibi olsa da belirli estetik kalıplarda sıkışarak tek tipleşme riski de taşıyor. Tasarımın giderek demokratikleştirilmesi, tasarımcıların omuzlarına daha fazla sorumluluk yüklüyor gibi hissediyorum.
Her geçen gün daha hızlı üretilen tasarımlar, yaratıcı süreçlerdeki derinliği kaybetmeyi de beraberinde getirebilir, ama esnek ve özgün düşünebilen tasarımcılar için bu dönüşümün yeni ifade biçimlerinin önünü açarak onlara katkı sağlayacağını düşünüyorum.
KFC için basın ilanları, 2014
Günümüzde teknolojinin grafik tasarıma etkileri üzerine ne düşünüyorsunuz?
Yapay zekâ ve algoritmik araçlar, rutin görevleri devralırken yaratıcı endüstrilerdeki diğer yaratıcılara olduğu kadar tasarımcılara da daha stratejik ve görsel alanlarda zaman kazandırabilir. Burada asıl önemli olan, bu araçların sadece birer teknik destek unsuru olarak kalması ve tasarımın özündeki fikir ve yaratıcılığı gölgede bırakmaması. Hâlâ hayatımızda varlığını devam ettiren, hafızamızda yer edinen logolar ve afişler, çarpıcı reklam grafikleri, sadece görsel açıdan çekici oldukları için değil, derin anlamları ve sağlam fikirleri sayesinde ikonikleşmeyi başaran işler. Grafik tasarıma her dönem ihtiyaç olacak, ancak belirli trendlere göre altında bir fikir olmaksızın sadece estetik kaygı taşıyan tasarımların zamana yenik düşmesi kaçınılmaz. Bu noktada, tasarımcıların teknolojinin sunduğu kolaylıkları kullanırken özgünlüğü ve yaratıcılığı elden bırakmamaları gerektiği kanaatindeyim. Süreçlerin hızlanması, derin düşünme ve araştırma gibi tasarımın temel unsurlarının göz ardı edilmesine neden olmamalı.
Grafik tasarımın toplum üzerindeki etkisi ve tasarımcının sorumlulukları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Grafik tasarım, insanların deneyimlerini, hislerini ve değerlerini ifade etmenin bir yolu olduğu gibi, toplumsal değişim yaratma potansiyeline de sahip. Tasarım, yalnızca estetik bir üretim değil, aynı zamanda ifade özgürlüğünün bir parçası ve bireylerin fikirlerini görsel bir dille aktarma hakkını içerir. Ancak burada tasarımcıların, sadece bireysel fikirlerini değil, aynı zamanda toplumun görsel kültürünü ve takdirini de şekillendirdiklerini unutmamak gerekir. Bir tasarım, sergilendiği mecra ve çevreyle doğrudan ilişki içindedir. Örneğin: açık havada yer alan billboard'lar, afişler ve tabelalar vb. sadece reklam veya mesaj taşımaz; aynı zamanda şehrin, sokağın ve kamusal alanların estetik algısını da dönüştürür. Bu nedenle tasarımcılar, bulundukları fiziksel ve kültürel çevrenin görsel dokusunu zenginleştirmek ve korumak konusunda etik bir sorumluluk taşırlar. Dolayısıyla, tasarımcının amacı yalnızca mesajı iletmek değil, aynı zamanda bulunduğu çevrenin ruhuna uyum sağlamak, görsel kirlilik yaratmadan yapıcı bir katkı sunmak olmalıdır.
Bugünkü siz, mesleğinin henüz başındaki size ne söyler?
Endişeyi bırak, daha fazla keşfet.
*Röp. Behiye Aycan Erarslan (GMK Üyesi)