GMK Röportajlar #22: Ali Can Metin
- Yazar Admin, 02.11.2022
GMK Röportajlar’ın 22’ncisini üyemiz Ali Can Metin’le gerçekleştirdik. İletişim tasarımı alanında ağırlık verdiği çözümleme aracının tipografi olduğunu ifade eden tasarımcı, PUP Regular çalışmasıyla geçtiğimiz yıl gerçekleşen 40. Grafik Tasarım Sergisi’nde En İyi Yazı Karakteri Tasarımı-Başlık Ödülü’nü kazandı. 2007’den bu yana GMK üyesi olan Ali Can Metin’in, biri 40. biri de 37. Grafik Tasarım Sergisi’nde olmak üzere iki Kitap Başarı Ödülü bulunuyor. 2006-2018 yıllarında Marmara Üniversitesi GSF Grafik Bölümü’ndeki görevinin ardından 2018’den bu yana Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’nde öğretim üyesi olan tasarımcıyla profesyonel serüveni, gelecek projeleri ve mesleğin gidişatına dair kapsamlı bir sohbet gerçekleştirdik.*
Grafik tasarımcı olmaya nasıl karar verdiniz? Bize serüveninizden bahseder misiniz?
Aslında grafik tasarımcı olmaya karar vermem biraz tesadüf oldu diyebilirim. Ortaöğretim yıllarında çizim yapmaya olan ilgimi keşfetmemle beraber, lise eğitimi sonrasında sanat okumaya yöneldim. Devlet Tatbikî Güzel Sanatlar Yüksekokulu mezunu ve Atatürk Kültür Merkezi’nde sahne ressamı olarak çalışan dayım Hüseyin İngin’in tavsiyesiyle Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin özel yetenek sınavlarına girdim ve orada grafik tasarım okudum. Eğitim yıllarımın ardından mesleğimin inceliklerini deneyimledikçe doğru bir tercih yaptığımı da anladım.
“A Piece of Peace”, 50x70 cm, Dijital, 2022, ArtsOnline'da gerçekleşen "Karma Sanat Sergisi" kapsamında, İzmir
“Sonsuz Savaş”, 50x70 cm, Serigrafi, 2018, “A Perfect Weekend For Bananafish” sergisi kapsamında, Poşe Galeri, İstanbul
İletişim tasarımında ilgi duyduğunuz/çalıştığınız spesifik bir alan var mı?
Uzmanlık tezim ve araştırmalarım genel olarak tipografi alanında. Ancak biri diğerinden az olmamak üzere sosyal/kültürel içerikli afiş tasarımı, kitap tasarımı, baskı resim (özellikle serigrafi ve litografi) ve son zamanlarda üretim yapmaya başladığım yazı karakteri tasarımına diğerlerinden daha çok ilgi duyduğumu söyleyebilirim. Bu mecralarda yaptığım çalışmalarımdaki çözümleme aracının da yine büyük oranda tipografi olduğunu eklemem gerekir.
PUP Regular Yazı Karakteri, 2021, 40. Grafik Tasarım Sergisi En İyi Yazı Karakteri-Başlık Ödülü
Sizce bir tasarımcının tasarım anlayışı ile müşterinin beklentileri veya kararları arasında nasıl bir denge olmalı?
Hepimizin bildiği gibi genellikle tüm tasarım alanları salt sanattan farklı olarak bir amaca ve işleve hizmet eder. Doğal olarak tasarımcı tasarlama sürecinde işlevsellik, pazarın ihtiyaç ve gerekleri, müşterinin beklentileri, hedef kitle, üretim kısıtlamaları, mesleki etik gibi birçok çelişeni göz önünde bulundurur. Kuşkusuz müşterinin beklentilerini karşılamayan bir tasarım uygulanamayabilir. Fakat burada müşterinin doğru tasarım kriterlerine hâkim olmaması ya da yukarıda sözünü ettiğimiz ilkelere uygun olmayan taleplerde bulunması durumunda tasarımcı gerekli bilgilendirmeyi yaparak müşteriyi yönlendirmelidir. Tabii bu noktada asıl sorun, tasarımcının bu yönlendirmeyi yapacak bilgiye sahip olmaması ve/veya müşterinin ikna edilemez bir yapıda olmasıdır. Böyle bir durumda tasarımcıya iki seçenek kalır: Yanlış olduğunu bilerek tasarımı şekillendirmek ya da süreci sonlandırmak. Çevremizde gördüğümüz işlevsiz tasarımların birçoğunun bu süreci doğru yönetemeyen müşteri/tasarımcı bileşkesiyle şekillendiğini söyleyebiliriz.
Çağrı Saray-Bellek Mekânları, 2021, 40. Grafik Tasarım Sergisi Kitap Başarı Ödülü
Bugüne dek yaptığınız işler arasında sizin için en önemli olanlar hangileri?
2000’de Marmara Üniversitesi GSF’de öğrenciyken, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Bölümü’nün düzenlediği Grafist2000 etkinliğine davetli olan Shigeo Fukuda’yı tanıma fırsatı buldum. Tasarımcının afişlerinden çok etkilendim, Fukuda benim idolüm oldu. Grafik tasarımın dilinin bu kadar güçlü olabileceğini bilmiyordum. Belki de bu etkinin bir sonucu olarak Marmara Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışırken birçok afiş yarışmasına katıldım. Bazılarından ödüller de kazandım. O dönem Japonya’daki Toyoma Afiş Müzesi’nin düzenlediği yarışmadan bir davet mektubu aldım ve yarışmanın jürisinde Fukuda’nın olduğunu görür görmez katılmaya karar verdim. Yarışma dünya çapında tüm profesyonellere açık önemli bir etkinlikti. Amacım ödül alma kaygısı gütmeden yalnızca idolüm olan Fukuda ile uzaktan da olsa bir iletişim kurmaktı. O yıl her zamanki gibi yine Filistin-İsrail çatışmaları gündemdeydi. Filistin-İsrail sınırları adeta bir oyunu anımsatırcasına sürekli bir değişim halindeydi. Ben de yarışmaya bu konuyu ele aldığım “Filistin’de Oyun” isimli bir afiş gönderdim. Afişi tasarlarken Fukuda ile kuracağım iletişim, tasarımla olduğundan daha güçlü bir bağ kurmama neden oldu. Sonuçta afişim 6000 iş arasından seçilen en iyi 100’ün arasında ve ardından yarışmanın kataloğunda yer aldı. Üzücü olansa, jürinin toplanma tarihinden çok kısa bir süre sonra Fukuda’yı kaybetmemiz oldu.
Afiş, 50x70 cm, Dijital Baskı, 2009, “Uluslararası Çağrılı Afiş Yarışması” Sergisi kapsamında, Toyoma-Japonya
Bugüne dek sizi en fazla etkileyen tasarım hangisi ve neden?
Beni en çok etkileyen grafik tasarım ürününün yine Fukuda’nın “Victory 1945” adlı afişi olduğunu söyleyebilirim. Sarı bir zemin üzerine, namluyu hedef alan bir mermi çekirdeği ve “Victory 1945” başlığından oluşan bu afiş oldukça yalın bir anlatım diline sahip olmasına karşın göründüğünden çok daha derin anlamlar taşıyor. Afişin doğrudan ilettiği mesaj “şiddet onu yaratan kaynağa geri döner” fikri. Afişte bu fikir, yani mermiyi ateşleyen namlunun kendi yarattığı şiddetin potansiyel hedefine dönüşmesi grafik bir dille betimleniyor. Tasarımcı bu olguyu “zafer” olarak nitelendirerek şiddete yol açanın kendisinin zarar göreceğini izleyiciye müjdeliyor. Gerek plastik anlatım dilinin yalınlığı ve etkisi gerekse felsefi alt yapısının gücü açısından bu afişin beni en çok etkileyen grafik tasarım ürünü olduğunu söyleyebilirim.
Afiş, 70x100 cm, Dijital baskı, 2006, Shahneshin Vakfı “Shrinkage” Afiş Yarışması Sergisi, Zürih-İsviçre
Yaşadığınız şehrin tasarımlarınızı etkilediğini düşünüyor musunuz?
Coğrafyayla beraber sosyal ve kültürel ortamlar gibi unsurların insan psikolojisine doğrudan etkileri olduğunu biliyoruz. Psikolojinin de tümüyle insan doğasını ve dolayısıyla tüm davranışlarını etkilediğinden yola çıkarsak her tasarımcı şüphesiz çevresinden etkiler taşır. Somut olarak tasarımlarımda ne türden değişimler yarattığını belki özetleyemem ancak üç yıldır yaşadığım Çanakkale’nin tarihi, iklimi ve kültürel yapısının üretimlerime etkisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çanakkale’de zaman ve mesafe algısı İstanbul’a göre daha farklı işliyor. Örneğin İstanbul’da yarım saatlik bir mesafe yakın sayılırken burada çok uzak olarak algılanabiliyor. Sanırım bunun nedeni İstanbul’da yaşamın daha hızlı akıyor olması. Genel olarak Çanakkale’de alışveriş, trafik gibi gündelik işlerin yol açtığı zaman kaybının İstanbul’a göre daha az olması tasarım için ayrılan sürenin daha uzun olmasını ve zihnimde kurguladığım tasarılarla daha uzun süre baş başa kalmamı sağlıyor. Bu da bir şekilde sonucu etkiliyor. Diğer yandan Troya Antik Kenti’yle aynı coğrafyada yaşamanın bir etkisi olarak son dönemde katıldığım bienaller ve sergiler için birçok kez antik ve güncel Çanakkale’yi konu alan üretimler de gerçekleştirdim.
“Takımyıldız”, Çanakkale Bienali Davetli Sanat Sergisi, 2021, Çanakkale
Bugüne dek işlerinizde telif sorunlarıyla karşılaştınız mı? Tasarım alanında dikkatinizi çeken ya da öncelikli gördüğünüz benzeri sorunlar nelerdir?
Çalışmalarımda hazır görsel kullanmak gibi telif gerektiren bir ayrıntıya yer verdiğim durumlarda gerekli önlemleri alıyorum. Öncelikli olarak müşteriyi yönlendirmek ve olası yasal ve etik kural ihlallerini engellemek amacıyla önlemler almanın tasarımcının yaratıcı ve işlevsel bir tasarım üretme sorumluluğunun önünde yer aldığını düşünüyorum. Bugüne kadar tasarımlarımda bu türden telif sorunlarıyla karşılaşmadım. Öğrencilik yıllarımda tasarımda etik ve yasal süreçler üzerine titizlikle yaklaşılması gerektiği fikrini bizlere aşılayan değerli hocam İlhan Bilge’nin bunda katkısının büyük olduğunu düşünüyorum.
Tasarım alanında dikkatimi çeken telif benzeri sorunların başında tasarım tescili geliyor. Sanırım birçok tasarımcı müşteriyle paylaştıkları tasarımların, müşteri tarafından bedeli ödenmeksizin bir başka tasarımcıya küçük değişikliklerle çok daha ucuza uygulatıldığı durumlarla karşılaşmıştır. Bu tür durumlarda müşteriye yapılan sunum öncesi tasarımcının örnekleri tescil ettirmesi önemli bir tedbir olarak öne çıkıyor. Ancak bir yanda da, tescil masraflarının tasarımcıya kalması nedeniyle bu yöntem özellikle düşük bütçeli işlerde pek tercih edilemiyor.
Afiş, 50x70 cm, Dijital baskı, 2008, “Good 50x70” Afiş Yarışması Sergisi, Milano-İtalya
“Red Whale”, 50x70 cm, Dijital baskı, 2008, Good 50x70 Seçilmiş Afişler Yarışma Sergisi, Milano-İtalya
Afiş, 50x70 cm, Dijital baskı, 2011, “Hope Japan Poster” Uluslararası Afiş Sergisi, Milano-İtalya
İletişim tasarımı alanındaki güncel işleri takip ediyor musunuz? İlgiyle takip ettiğiniz tasarımcılar/projeler var mı?
Son dönemlerde birçok tasarımcı güncel çalışmalarını web sitelerinden daha çok sosyal medya üzerinden paylaşıyor. Bu alanda beğenerek takip ettiğim ismini sayamayacağım çok fazla tasarımcı var. Ancak son zamanlarda Erik Spiekermann, Leta Sobierajski ve David Shrigley’yi ilgiyle takip ediyorum.
“Constellation”, 50x70 cm, Dijital, 2021, Çanakkale Bienali Karma Afiş Sergisi, Çanakkale
Size göre iyi tasarım nedir?
İlk olarak bir tasarıma “iyi tasarım” diyebilmek için onu kendi kulvarında değerlendirmek gerekir. Örneğin bu bir reklam veya ürün tasarımı ise; akılda kalıcılık, yaratıcı çözümleme, ikna edicilik ilk kriterler arasında sayılabilirken sosyal-kültürel içerikli bir afiş tasarımı için bu kriterler biçim-içerik ilişkisi, vurgu, durduruculuk vb. olarak sayılabilir. Tüm bu farklı ölçütlerin yanı sıra tüm tasarımlar için ortak ana kriterin işlevsellik olduğunu söyleyebiliriz. Kuşkusuz iyi tasarım, tasarımın ele aldığı konuya veya amaca, mesleki etik kurallar çerçevesinde en doğru şekilde hizmet eden tasarımdır.
“Kafka’dan Aforizmalar” Afiş dizisi, 70x100 cm, Dijital, ArtsOnline Gallery'de gerçekleşen kişisel sergi kapsamında, İzmir
Son dönemde üzerinde çalıştığınız yeni projeleriniz var mı?
Bu aralar uzun gövde metinlerinde kullanılması amacıyla bir yazı karakteri tasarımı üzerine çalışıyorum. Geçtiğimiz yıl başlıklarda kullanılmak üzere tasarladığım PUP Regular yazı karakterini yayınlamıştım. Gövde metinleri için kullanılan yazı karakterlerinde ise işler biraz değişiyor. Uzun metinlerde ve küçük puntolarda okuyucuyu yormadan akıcı bir okuma deneyimi sağlayabilmek başlık karakterlerine kıyasla daha titiz ve daha uzun bir mesai gerektiriyor. Bu sebeple yeni karakteri tasarlama sürecim bir süre daha devam edecek gibi.
Tasarım dışında uğraştığınız alan(lar) var mı?
Grafik tasarımdan sonra belki de yapmaktan en keyif aldığım şey hidrojen jeneratörü, jiroskop, jeodezik kubbe, pantograf cetveli gibi basit mühendislik gerektiren düzenekler tasarlamak ve üretmek.
“Kara Kovan” Çalıştay Kitabı, 2018, 37. Grafik Tasarım Sergisi Kitap Başarı Ödülü
Ne zamandır GMK üyesisiniz? GMK’nın çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
2007’den beri GMK üyesiyim. GMK’nın, Türkiye’de tasarım kültürünün gelişmesine katkısı büyük. Özellikle her yıl öğrencilere ve profesyonellere yönelik ve onları daha iyi tasarım yapmaya teşvik edici etkinlikler ve sergiler düzenleniyor olmasının da Türkiye grafik tasarım ortamına önemli katkıları olduğunu düşünüyorum.
Mesleğinizin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
İletişim ve tüketimin teknolojiyle olan yakın ilişkisinin doğal bir sonucu olarak iletişim tasarımının yöntem ve mecraları da hızla değişmekte. Son yüzyıl içerisinde mesleğimize dair değişimlere baktığımızda bunu kolaylıkla görebiliyoruz. Bu soruya 1920’lerde cevap veriyor olsaydım etkileşimli grafik tasarım ürünlerinin var olacağından belki söz edemezdim ancak gelecekte iletişim tasarımının oluşacak gereksinimler ve teknik olanaklar bağlamında varlığını ve önemini koruyacağını düşünüyorum.
Günümüzde teknolojinin grafik tasarıma etkileri üzerine ne düşünüyorsunuz?
Tasarımla ilgili teknolojik gelişmeleri ve sağladığı imkanları, tasarım sürecine katkı sağlayacak şekilde kullanıldıkları sürece faydalı buluyorum.
Soma “Madenciliğin Kaderi…”, 50x70 cm, Dijital, 2014
Grafik tasarımın toplum üzerindeki etkisi ve tasarımcının sorumlulukları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kuşkusuz görsel iletişim tasarımı, toplumu yönlendirebilme yetkinliğine sahip meslek grupları arasında yer alıyor. Siyasi bir partinin seçim kazanmasında kampanyanın görsel tasarımının etkisi göz ardı edilemez. Ya da sağlık için zararlı olabilecek bir ürünün satış oranlarını artırmak iletişim tasarımı yoluyla mümkün. Bu sebeple tasarım eğitimi veren kurumlarda, tasarımcı adaylarına yaratıcı çözümler üretebilme becerisi kazandırmanın ötesinde, mesleki etik değerlere bağlılık konusunda da eğitim veriliyor olmasını oldukça önemli buluyorum.
Bugünkü siz, mesleğinin henüz başındaki size ne söyler?
Daha fazla araştır, izle ve deneme yap.
*Röp. Behiye Aycan Erarslan (GMK Üyesi)