Biz İnsan Mıyız?

  • Yazar Admin, 02.12.2015

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali’nin üçüncüsü 22 Ekim-4 Aralık 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Bienalin kapsayıcı ve tek bir görsel kimliği olmayacak. Bunun yerine genç tasarımcılar Pemra Ataç, Yetkin Başarır, Özge Güven, Okay Karadayılar ve Sarp Sözdinler, bienalin sokaklardan yayınlara, sergiye ve internet üzerindeki çalışmalara kadar uzanan çeşitli boyutları için farklı grafik çalışmaları geliştirecek. Bu çoklu görsel kimliğin kendisi de bienalin tasarım üzerine oluşturacağı düşünce zemininin önemli bir parçası olacak. Benzer şekilde, Andrés Jaque ve özellikle de Office for Political Innovation’ın (Roberto Gonzalez Garcia, Laura Mora, Federico Landi) hazırlayacağı sergi tasarımı da düşünce ve tartışmalar için etkileşimli bulutlar gibi işlev görecek. Evangelos Kotsioris’in yardımcı küratör olarak görev alacağı bienalin internet üzerindeki çalışmalarını Iván López Munuera yürütecek.

Küratörler Beatriz Colomina ve Mark Wigley, Fotoğraf: Muhsin Akgün

Türümüzün Kasarımı: 2 saniye, 2 gün, 2 yıl, 200 yıl, 200.000 yıl

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali’nin üçüncüsü 22 Ekim-4 Aralık 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. İlki 2012 yılında düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali, kentsel tasarım (şehir ve bölge planlama), mimarlık, iç mimarlık, endüstriyel tasarım, grafik tasarım, moda ve tekstil tasarımı ile yeni medya tasarımı gibi başlıca disiplinleri ve ilgili tüm yaratıcı alanları kapsıyor. Bienalin başlığı ve teması 1 Aralık 2015 Salı günü İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kütüphanesi’nde gerçekleşen basın toplantısıyla açıklandı.

Direktörlüğünü Deniz Ova’nın gerçekleştirdiği İstanbul Tasarım Bienali’nin küratörlüğünü Beatriz Colomina ve Mark Wigley üstleniyor. Bienalin başlığı: “BİZ İNSAN MIYIZ? : TÜRÜMÜZÜN TASARIMI : 2 saniye, 2 gün, 2 yıl, 200 yıl, 200.000 yıl” 3. İstanbul Tasarım Bienali’nin “insan” ve “tasarım” kavramları arasındaki yakın ilişkiyi inceleyeceğini belirten küratörler Beatriz Colomina ve Mark Wigley, temayla ilgili şunları ifade ediyor:

Tasarım hep insanın hizmetindeymiş gibi görünse de, asıl iddiası insanı yeniden tasarlamak. Dolayısıyla tasarımın tarihi bir yandan da “insan” anlayışının zamanla evirilmesinin tarihi. Tasarıma dair konuşmak, türümüzün durumu hakkında konuşmak demek. İnsanlar ürettikleri tasarımların etkisiyle köklü değişimler geçirirken tasarım dünyası da bir yandan genişliyor. Her şeyin tasarlandığı bir devirde yaşıyoruz: büyük bir özenle şekillendirdiğimiz kişisel görünümümüz ve dijital kimliğimiz, bizi çevreleyen kişisel cihazlar, yeni maddeler, arayüzler, ağlar, sistemler, altyapılar, veriler, kimyasallar, organizmalar ve genetik kodların hepsi tasarlanıyor. Her gün uzayın derinliklerinden kendi bedenimiz ve beynimizin derinliklerine uzanan binlerce tasarım katmanını tecrübe ediyoruz. Tam anlamıyla tasarımın içinde yaşıyoruz; kendi vücudundan çıkan salgılarla ördüğü ağın içinde yaşayan bir örümcek gibi. Ama örümcekten farklı olarak biz, birbiriyle örtüşen ve etkileşen sayısız ağ örmüşüz. Hatta gezegenimiz bile jeolojik bir katman hâline gelmiş tasarımla tamamen örtülmüş vaziyette. Tasarım dünyasının artık bir dışı yok. Tasarım, dünya hâline geldi.

Bizi insan yapan şey tasarım. İlk aletlerden, katlanarak genişleyen insan kabiliyetine, sosyal yaşamın temelinde tasarım var. Öte yandan tasarım, eşitsizlikler ve yepyeni görmezden gelme biçimleri de oluşturuyor. Bir yandan dünyada hiç olmadığı kadar insan savaş, kanunsuzluk, yokluk ve iklim şartları nedeniyle zorunlu olarak yerinden olurken, diğer yandan insanın genetik yapısı ve iklimin kendisi aktif olarak yeniden tasarlanıyor. Artık ‘iyi tasarım’ olgusuna sığınamayız. Tasarımın baştan tasarlanması gerekiyor.”

Mark Wigley, Deniz Ova, Beatriz Colomina, Fotoğraf: Fatih Küçük

Açık Çağrı

Bienal bu tema çerçevesinde tüm dünyadan ve farklı alanlardan tasarımcı ve düşünürleri, birbirleriyle bağlantılı sekiz önermeye yaklaşımlarını paylaşmaya davet ettiğini belirtiyor:

Tasarım daima insanın tasarımıdır.

İnsan, tasarlayan canlıdır.

Türümüz, sonsuz tasarım katmanları arasında durmaktadır.

Tasarım, insanın kabiliyet alanını kökten genişletir.

Tasarım sürekli köklü eşitsizlikler yaratır.

Görmezden gelmenin tasarımı bile tasarımdır.

“İyi tasarım” anesteziktir.

Anestezisiz tasarım, insanlığımıza dair önemli sorular sorar.

Bu önermelerin, önümüzdeki yıl boyunca düzenlenecek etkinlikler, dersler, atölye çalışmaları ve kısa videolar için yapılacak açık çağrı da dâhil olmak üzere, internet üzerinden yapılacak tartışmalar aracılığıyla incelenmesi amaçlanıyor. Açık çağrı ile ilgili ayrıntılar, 1 Şubat 2016 tarihinden itibaren tasarimbienali.iksv.org adresinden takip edilebilecek.

Basın Toplantısı, Fotoğraf: Fatih Küçük

3. İstanbul Tasarım Bienali’nin bir arkeoloji projesi olduğunu söyleyerek bu bienalin gerçek hayatın bilimkurguyu geride bıraktığı günümüz dünyasında tasarımın yeri üzerine çok mecralı bir belgesel çalışması olmayı hedefliğini anlatan küratörler, bienalin günümüz tasarımının uçlardaki hâlini, ilk standardize süslemeler ve ilk ayak izlerinden en yeni dijital ve karbon ayak izlerine uzanan, türümüzün 200.000 yıllık tarihi bağlamına yerleştireceğini belirtti.

Bienalin kavramsal çerçevesini düşünür, diplomat ve sanatçı, aynı zamanda Osmanlı arkeoloji biliminin ve insanın ilk dönemlerine ait 1 milyondan fazla arkeolojik esere ev sahipliği yaparak tarihin izini süren İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin kütüphanesinde sunulması ise manidar. Bir güncel tasarım bienalinin, bu bağlamda tasarım tarihinin bir uzantısı olması gerektiğini ifade eden küratörler, normal koşullarda bir bienalin geçmiş iki seneye odaklandığını, bu bienalin ise iki saniye öncesinden 200.000 yıl evvele kadarki zaman dilimine odaklanacağını belirtiyorlar.

Bienalin kapsayıcı ve tek bir görsel kimliği olmayacak. Bunun yerine genç tasarımcılar Pemra Ataç, Yetkin Başarır, Özge Güven, Okay Karadayılar ve Sarp Sözdinler, bienalin sokaklardan yayınlara, sergiye ve internet üzerindeki çalışmalara kadar uzanan çeşitli boyutları için farklı grafik çalışmaları geliştirecek. Bu çoklu görsel kimliğin kendisi de bienalin tasarım üzerine oluşturacağı düşünce zemininin önemli bir parçası olacak. Benzer şekilde, Andrés Jaque ve özellikle de Office for Political Innovation’ın (Roberto Gonzalez Garcia, Laura Mora, Federico Landi) hazırlayacağı sergi tasarımı da düşünce ve tartışmalar için etkileşimli bulutlar gibi işlev görecek. Evangelos Kotsioris’in yardımcı küratör olarak görev alacağı bienalin internet üzerindeki çalışmalarını Iván López Munuera yürütecek.

Basın Toplantısı, Fotoğraf: Fatih Küçük

3. İstanbul Tasarım Bienali sergileri Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, DEPO ve Studio-X’te yer alacak. Sergilerin yanı sıra bienal kapsamında gerçekleştirilecek etkinliklerin ayrıntıları ise 2016 yılında duyurulacak.

3. İstanbul Tasarım Bienali’nin Danışma Kurulu, Artek Genel Müdürü Marianne Goebl, Superpool’un kurucusu mimar Selva Gürdoğan, tasarımcı, mimarlık eleştirmeni ve tarihçisi, küratör Gökhan Karakuş, Chicago Sanat Enstitüsü’nde (Art Institute of Chicago) Mimarlık ve Tasarım Bölüm Başkanı ve John H. Bryan Küratörü Zoë Ryan ile Vitra Tasarım Vakfı Kurucu Direktörü ve C.I.R.E.C.A. Domaine de Boisbuchet Başkanı Alexander von Vegesack’tan oluşuyor.