Londra Design Museum’da Mart sonunda açılan “Umut'tan Hayır'a: Grafik Tasarım ve Politika 2008-2018” / Hope to Nope: Graphics and Politics 2008-2018”, son 10 yıllık süreçte politika ile grafik tasarım arasındaki etkileşime ve toplumsal hareketlerin grafik tasarımdaki izdüşümlerine odaklanıyor. Sergi; “Güç”, “Protesto” ve “Kişilik” olmak üzere üç bölüme ayrılıyor.

Sergiden görünüm

_{Andy McArthur: Kadınlar Yürüyüşü, Wellington, NZ}

_{Paul SKG: Je Suis Charlie, Palais de Tokyo, 2015}

_{Lindsey Lawrence: Kadınlar Yürüyüşü, LA, 2017}

_{David Plunkert: The New Yorker}

_{”Avrupa’da Daha Güçlü İngiltere” Kampanyası}

İnternet üzerinde ya da basılı olsun poster, banner, t-shirt, graffiti, hareketli görüntü vb formlar üzerinden grafik tasarımın  toplumsal tepkilerin dışavurumu olmasına, toplumsal taleplere ayna tutmasına ve toplumsal hareketleri yönlendirme gücüne işaret eden sergi; Arap Baharı’ndan Occupy Wall Street’e, Hong Kong’taki Şemsiye Devrimi’nden Brezilya’daki gösterilere, Gezi Hareketi’nden Charlie Hebdo’ya ve Brexit’e, sansür karşıtlığından adalet ve eşitlik taleplerine dek protestoların yakın tarihine ilişkin görsel bir bellek sunuyor. Bununla beraber, hızla dijitalleşen dünyada ikonografinin nasıl değiştiğini de ele alıyor.

_{Charles Albert Sholl: Brezilya’daki Protestolar}

_{Jason Lester: Occupy Wall Street}

_{David E. Cooley: Occupy Wall Street, 2001}

Sadece “profesyonel” tasarımcıların üretimleriyle sınırlı olmayıp, grafik tasarımın ekspresyonist ve amatör formlarını da belgesel fotoğraflar eşliğinde sunan sergi, sosyal tasarımın inkâr edilemez gücü kadar tasarımcıların sorumluluğu üzerine de düşündürüyor.

“Umut'tan Hayır'a: Grafik Tasarım ve Politika 2008-2018” 12 Ağustos 2018 tarihine dek sürecek.