TASARIM ÜZERİNE

RÖPORTAJ

GMK RÖPORTAJLAR

GMK Röportajlar #23: Seda Yüksel

GMK Röportajlar’ın 23’üncüsünü üyemiz Seda Yüksel’le gerçekleştirdik. Ağırlıklı olarak görsel kimlik ve marka yaratımı üzerine çalışan Seda Yüksel, bu yıl 41. Grafik Tasarım Sergisi’nin kimlik ve afiş tasarımlarını gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yılki sergide ise, aralarında "İstanbulkart"ın da yer aldığı işleriyle birden fazla kategoride ödül kazanarak Eczacıbaşı Yılın Genç Grafik Tasarımcısı Ödülü’nün sahibi olmuştu. Tasarımcı-sanat yönetmeni olarak yaratıcı ekibinde yer aldığı “İstanbulkart”a ilişkin olarak “ürettiğim bir işi, yaşadığım şehirle bu yoğunlukta paylaşıyor olmak ilginç hissettiriyor” diyen Yüksel'le çalışmaları, gelecek projeleri ve mesleğe dair bir sohbet gerçekleştirdik.*


 

Grafik tasarımcı olmaya nasıl karar verdiniz? Bize serüveninizden bahseder misiniz?

Büyük çoğunluğumuz gibi ben de çizim ağırlıklı bir süreçten geçerek grafik tasarımla tanıştım. İçinde bulunduğum disiplini anlamak, düşünme biçimlerine adapte olmak oldukça zamanımı aldı. Grafik tasarımın anlatılandan farklı bir şey olduğunu, yola koyulduktan sonra anlamaya başladım. “Acaba yanlış yerde miyim?” sorusuyla sıklıkla yüzleştim diyebilirim. Bütün bunlar durumları çözümlememde yardımcı oldu. Becerilerimi, yapmak istediğim şeye eşlik eden partnerler haline getirmem gerektiğini fark ettim. Farklı tecrübeler edinmek ve farklı insanların yaklaşımlarını dinlemek beni sakinleştirdi. Sanırım karar anım da lisansımın son dönemine denk geliyor. 


Umberto Eco Kitap Kapağı Serisi için illüstrasyon, 2016 | Kapak Tasarımı: Utku Lomlu

 

İletişim tasarımında ilgi duyduğunuz/çalıştığınız spesifik bir alan var mı?

Son birkaç yıldır daha çok görsel kimlik ve marka yaratımı üzerine çalışıyor ve üretiyorum. Diğer yandan, farklı alanlar üzerine yoğunlaştığım da oldu. Ama nasıl bir materyale ya da alana ne tür bir iş ürettiğimden ziyade bir anlam yaratma ve bir temsil alanı oluşturmayla daha çok ilgileniyor ve çalışma sistemimi de bunun üzerinden yönetmeye çalışıyorum. 


Plastik Rüya filmi için afiş tasarımı, 2021

Sizce bir tasarımcının tasarım anlayışı ile müşterinin beklentileri veya kararları arasında nasıl bir denge olmalı?

Fikirlerin ve anlayışların bugünün düzeninde esneyebilir, kendi sınırlarını zorlayabilir olması gerektiğine inanıyorum. Bu, iki tarafın birbiriyle mücadelesinden ziyade, işin bürüneceği kimlik üzerinden ilerleyecek bir süreç. Bu yüzden işin ait olacağı alanları iyi anlamaya, iyi dinlemeye çalışıyorum; brief’i doğru sorularla ve birlikte oluşturmaya başladığımızda zaten durum iki ayrı taraf olma halinden çıkıyor. Sınırları birlikte çizmeye başlıyoruz ve çalışırken bazı doğrular konusunda kurallarımı koymam daha kolay hale geliyor. 



Marmara Belediyeciler Birliği Kent Ansiklopedisi için yazı karakteri ve kitap kapağı tasarımı, 2019 | Yaratıcı Yönetmen: Utku Lomlu

 

Bugüne dek yaptığınız işler arasında sizin için en önemli olanlar hangileri?

Birçok iş farklı şekilde önem taşıyor fakat İstanbulkart’ın ayrı bir etkisi var sanırım. Bu çalışma, yaşadığım şehrin nasıl dönüşüme uğradığına tanıklık etmeme sebep oldu, olmaya da devam ediyor ve ben de bir şekilde bu dönüşümün bir parçasını oluşturuyorum. Her an herkesin cebinde bir İstanbulkart bulunuyor. Ürettiğim bir işi, yaşadığım şehirle bu yoğunlukta paylaşıyor olmak ilginç hissettiriyor.




Belbim İstanbulkart kimlik tasarımı ve iletişim kampanyası, 2021 | Yaratıcı Yönetmen: Onur Gökalp | Sanat Yönetmeni-Tasarımcı: Seda Yüksel | Proje Yöneticisi: Oğul Girgin | Metin Yazarı ve Strateji: Nur Yıldırım | 2D Animasyon: Mahmut Kalyoncu | 3D Animasyon: Eray Çimen

Bugüne dek sizi en fazla etkileyen tasarım hangisi ve neden?

Mesleğimin tarihinden çokça etkileniyorum fakat dönüm noktam oldu diyeceğim bir iş veya olay seçemedim. Son zamanlarda görüp keşke ben yapsaydım dediğim bir iş var, onu paylaşmak isterim. We are Mucho’nun Piedmont Art Walk işini görmenizi öneririm. Çok basit bir logo fikri, hem şehre hem ilişkili olduğu konulara çok iyi adapte oluyor ve tek başına bir logodan branding’e dönüşüyor.

Yaşadığınız şehrin tasarımlarınızı etkilediğini düşünüyor musunuz?

Şehrin ve hatta ülkede gelişen politik ve toplumsal durumların kişisel alanımı oluşturmamda etkisi olduğunu düşünüyorum, ama ürettiğim şeye yansıyor mu emin değilim. Sokakta yürüyorken karşı karşıya kaldığım kültürün çok çeşitli olduğunu ve ilginç kombinasyonlarla bir araya geldiğini görüyorum. Buna dahil olmak, üzerine düşünmek ve izlemek ilginç oluyor. Kendi içimde bir filtreleme sistemi geliştirdiğime eminim ama kanıtlayamam. 


Eric Vuillard Gündem, Kitap kapağı tasarımı, 2019 


Jean Rhys kitapları için kapak tasarımları, 2019 

 

Bugüne dek işlerinizde telif sorunlarıyla karşılaştınız mı? Tasarım alanında dikkatinizi çeken ya da öncelikli gördüğünüz benzeri sorunlar nelerdir?

Hiç telif sorunu yaşamadım, ancak herkes bir gün kendini bununla uğraşırken bulabilirmiş gibi geliyor. Her gün dünyanın her yerinde insanlar, farklı konular üzerinden trend diyebileceğimiz görsel kodlarla bir şeyler üretiyor. Bunun tek sorumlusunun tasarımcı olarak tanımlanmasını doğru bulmuyorum. Bazen çalışma koşulları, işi üretme süreçleri, yoğunluğu, içerikten uzak yönlendirmeler, işi veren kişinin kişisel zevkleri gibi, sürecin gerçekte normal kabul edilemeyecek yeni normallerle buraya sürüldüğünü görüyorum. Üreten tasarımcılar kadar buna yorum yapan, karşılığını ödeyen ve bazen yöneten insanların da doğru anlayabilmek, doğru görüntüyle eşleşebilmek ve bunu doğru aktarabilmek gibi tasarım eğitiminin bazı detaylarına hâkim olması gerekiyor.


İletişim tasarımı alanındaki güncel işleri takip ediyor musunuz? İlgiyle takip ettiğiniz tasarımcılar/projeler var mı?

Caserne, Morrre Design, Verve by Vruchtvlees, web sitelerini ziyaret etmekten keyif aldığım tasarım stüdyoları. Lernert and Sander’in yaklaşım biçimi ilgimi çekiyor. Çeşitli platformlar üzerinden takip ettiğim, aklıma gelmeyen birçok stüdyo ve işler var açıkçası. Bu takibin odağını özellikle grafik tasarım işleri seyrinde tutmamaya çalışıyorum. Sinema, müzik, gastronomi gibi alanlarla da temas kurmak ilgimi çekiyor. 



Lycia Records için albüm kapağı ve kurumsal kimlik tasarımı, 2019 | Yaratıcı Yönetmen: Onur Gökalp | Sanat Yönetmeni-Tasarımcı: Seda Yüksel | Proje Yöneticisi: Oğul Girgin | 3D Animasyon: Eray Çimen, Oğuzcan Yazgı

Size göre iyi tasarım nedir?

Bunu biçim ve yöntemler üzerinden tanımlamak istemiyorum sanırım. Doğru yerde doğru soruyu sorarak başlayan bir süreç diyeceğim.

Son dönemde üzerinde çalıştığınız yeni projeleriniz var mı?

Aynı anda devam eden birkaç iş var aslında. Bazıları bitmeye yakın, bazıları ise açığa çıkmayı bekler vaziyette. “41. Grafik Tasarım Sergisi”nin bu seneki kimlik tasarımı da, Oğuzcan Yazgı ve Seyfi Ünlü ile birlikte henüz tamamladığımız bir iş oldu. 





CoBAC Marka Kimliklendirme Projesi, 2021 | Yaratıcı Yönetmen: Onur Gökalp | Sanat Yönetmeni-Tasarımcı: Seda Yüksel | Strateji ve Metin Yazarı: Nur Yıldırım | Proje Yöneticisi: Oğul Girgin | 2D Animasyon: Mahmut Kalyoncu


Tasarım dışında uğraştığınız alan(lar) var mı?

Çok uzun zamandır kimseyle paylaşmadığım küçük hikâyeler yazıyorum. Vakit buldukça kendim için bir şeyler çizmeye devam ediyorum, eskiyi hatırlamak iyi oluyor. 


Sol: Elimden gelen, 2020, sağ: İliklenme, 2021

 

Ne zamandır GMK üyesisiniz? GMK’nın çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Öğrenciliğimden beri takip ediyorum ancak üyeliğim GMK’nın 40. yıl sergisi için yaptığım afişle gerçekleşti. Utku Lomlu’nun teşvikiyle üye oldum ve sergiye katıldım. Yani çok uzak bir tarih değil aslında 2019’dan beri GMK üyesiyim. Her yıl düzenlenen Grafik Tasarım Sergilerinin bir gelenek haline gelmesi, geçmişle bugünü bir araya getirme gücü beni çok heyecanlandırıyor. Bu kültürün parçası olmak mutluluk verici. Ayrıca GMK’nın farklı şehirlerdeki öğrencilerle bir araya gelme çabasını da çok kıymetli buluyorum. 


GMK’nın 40. yılı için afiş tasarımı, “GMK’nın 40. Yılı Afiş Sergisi”, 2019


41. Grafik Tasarım Sergisi için afiş tasarımı, 2022

 

Mesleğinizin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Uzak gelecekler üzerine düşünmek yerine bugüne adapte olmak gerekiyor bence. Mecralar ve alanlar sürekli şekil değiştiriyor. Bu hep ağır ilerleyen bir akış da değil, bazen ani olaylar beklenmedik yaşama ve adaptasyon biçimlerini getiriyor. En yakın örneğini iki senedir pandemiyle yaşıyoruz. Düşünme biçimlerimizi, kendi yöntemlerimizle, çözebildiğimiz her yeniliğe ve teknolojiye göre yeniden kurgulayabilir, şekil değiştirerek devam edebiliriz. 



Şimdi, Evde, Müzikle Kal Kampanya iletişimi, 2020 | Yaratıcı Yönetmen: Onur Gökalp | Tasarımcı: Seda Yüksel | 2D Motion: Mahmut Kalyoncu | Proje Yöneticisi: Merve Tuna



Günümüzde teknolojinin grafik tasarıma etkileri üzerine ne düşünüyorsunuz?

Zihinlerde farklı kapıları tıklattığını hissediyorum. Bu ilerleme farklı araçlar oluşturuyor ve bu araçları nasıl değerlendireceğimize bakmalıyız. Fonksiyonunu yerine getiren her kullanımın olumlu bir etki yarattığını düşünüyorum.

Grafik tasarımın toplum üzerindeki etkisi ve tasarımcının sorumlulukları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu konuda bir sorumluluk hissetmiyorum. Elbette iletişimi sağlayan tarafız, ama bu bize sipariş edilmediği müddetçe, aktivizmini yapmadığım hiçbir konuda bir etki oluşturma sorumluluğunu kendime ve mesleğime yüklemiyorum. Geri kalan durumlar için tabii ki iyi şeylerle ilişkide olmak iyileştirir. Sürekli görmeye maruz kaldığımız mecraları daha iyi tasarlamak, bunu toplumun kültürü haline getirmek için bir görev üstlenmeye karar verirsek eğer, bunun sorumluluğunu müşteri tarafının konuyla ilgili departmanlarıyla da paylaşıyor olmalıyız bence.


Bugünkü siz, mesleğinin henüz başındaki size ne söyler?

Acele etme ve kendi çözümlerini üretmeye devam et.

*Röp. Behiye Aycan Erarslan (GMK Üyesi)